Otokar'ın dijital dönüşüm panelinde Endüstri 4.0'ın Türkiye sanayisine etkisi tartışıldı
Türkiye'nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, 4'üncü sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0 için önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Yeni sanayi devrimine 15 ayrı proje ile geçmeye hazırlanan Otokar, düzenlediği "Dijital Dönüşüm Paneli"nde sektörlerinin lideri olan kurumları ağırladı.
"Endüstri 4.0'ın Türkiye Sanayisine Etkisi"nin örnekleriyle masaya yatırıldığı panelin konuşmacıları arasında yer alan Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. Murad Ardaç; "2015 yılı sonunda, dijital dönüşüm Topluluğumuzun ana teması haline geldi. Dönüşüm konularının başında ise müşteri var.
Koç Topluluğunun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da taşımak önceliğimiz" dedi.
Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ilk gündem maddelerinden biri olan Endüstri 4.0 konusunda önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Kurulduğu 1963’ten bu yana ülkemizde birçok ilke imza atan şirket, "Endüstri 4.0'ın Türkiye Sanayisine Etkisi" başlığı ile düzenlediği panelde, alanında lider şirketlerin üst düzey yöneticilerini Sakarya’daki fabrikasında ağırladı.
Otokar Üretim ve Tedarik Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Lideri Ali Rıza Alptekin’in moderatörlüğünü üstlendiği panele, Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. Murad Ardaç, Arçelik Üretim Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik, Ford Otosan CDO'su Hayriye Karadeniz, McKinsey&Company Ortağı Mehmet Başer, Kuka Ülke Müdürü Kağan Abidin ve Rockwell Automation Ülke Direktörü Cenk Ceylan konuşmacı olarak katıldı.
“ENDÜSTRİ 4.0’DA EN ÖNEMLİ KONU NİTELİKLİ İŞGÜCÜ”
Otokar Dijital Dönüşüm Lideri Ali Rıza Alptekin, panele ilişkin şunları söyledi: “Endüstri 4.0 beraberinde büyük bir etki potansiyeli barındırıyor.
Biz şu an değişimi ve öncü, küçük etkileri görüyoruz. Endüstri 4.0’ın tam olarak hayata geçmesi ve yaygınlaşması ile oluşacak etki, tüm sektörlerin iş yapış biçimini temelden değiştirecek seviyede olacaktır. Endüstri 4.0 sürecinde takipçi konumda olan Türkiye’nin çok daha hızlı yol alması gerekiyor.
Trendler o kadar hızlı değişiyor ki; takipçi olmanın yeterli olmadığı dönemlere geleceğiz. Türkiye’nin sanayileşme atılımlarının başladığı dönemden bugüne kadar mühendislik ve Ar-Ge kabiliyeti, deneyimli ve yetkin insan kaynağı ile ilkleri gerçekleştirmiş Otokar olarak bu değişimde de fark yaratmak hedefindeyiz.
Bu panelde ülkelerin yeni sanayi devrimine hazırlığı, Endüstri 4.0’ın ve dijital dönüşümün kurumlarda nasıl ele alınması gerektiği, dönüşümün sağlayacağı fırsatları ele almak istedik.” Dijital dönüşümde insan kaynağının rolüne dikkat çeken Alptekin sözlerine şöyle devam etti: “Endüstri 4.0’da Türkiye’nin en önemli konusu nitelikli işgücü olacaktır.
Endüstri 4.0 yalnızca yatırım yaparak bir günde hayata geçirilebilecek bir olgu değil. Bu kavramı içselleştirecek ve geliştirecek bilgi birikimine sahip iş gücüne sahip olmak çok önemli.”
Otokar’ın dijital dönüşüm yol haritası için 4 ana alan belirlendiğini belirten Alptekin şunları söyledi:
“Müşteriye Dokunan Dijital Kanallar; Dijitalleşmiş Üretim ve Tedarik Zinciri; Analitik Karar ve Pazarlama; Dijital Ürünler ve Servisler olmak üzere 4 ana alan belirledik. Bu alanlarda 2017 başından bu yana hayata geçirmeye karar verdiğimiz 15 projenin 6’sı tamamlandı, 6’sı devam ediyor, 3’üne ise 2018 yılında başlanması hedefleniyor.
“DÖNÜŞÜMÜN ANA ODAĞI MÜŞTERİ”
Yeni sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 4.0’ın dünyada bir yarış haline geldiğini kaydeden Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Murad Ardaç ise şunları kaydetti;
“Bilgisayarların sanayide kullanımı 80’lere dayanıyorken hem bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme hem de cihazların birbiri ile iletişim halinde olması konuyu farklı bir boyuta taşıdı. Bu teknolojik gelişimin bizlere sunduğu fırsatlar sebebiyle bugün Endüstri 4.0’dan bir devrim olarak bahsedebiliyoruz.
Almanya’nın ucuz işçiliğe karşı üretimi tekrar kendi ülkesine çekme hedefiyle başlattığı bir politika olarak doğan model, bugün dünyada Çin’in bile güçlü bir şekilde katıldığı bir yarış haline geldi. Odağında esnek ve kişiselleştirilmiş üretim, yani müşteri olan bu model dünyada farklı isimlerle tanımlanıyor. Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, Koç Topluluğu olarak bunun dışında kalmamız mümkün değildi.
Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm alanındaki çalışmalara ivme kazandırmak, Koç Topluluğu’nun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da taşımak, önceliklerimiz arasında yerini aldı ve dijital dönüşüm 2015 yılı sonunda topluluğumuzun ana teması haline geldi.
Endüstri 4.0, ürün ve hizmet tasarımından, satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri içeren, bu adımları birbirine daha fazla bağlayan ve hızlı geri bildirimlerle müşteriye daha iyi hizmet vermeyi sağlayan çok kapsamlı bir konu. Bu sürecin başında ve hedefinde müşteri var.
“DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ 4 BAŞLIKTA TOPLADIK”
Müşteri odaklılık konusunda başta akıllı telefonlar olmak üzere, bugün dijital asistanlarla müşteri beklentilerinin daha net ortaya konulduğunu, bu nedenle endüstride müşteri yaklaşımlarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ardaç; “Müşteriye sadece seri olarak üretilmiş standart ürünlerle değil, kişiye özel ürünlerle de gidilmesi gerekiyor. Bu da dijital dönüşümün en önemli teması olarak karşımıza çıkıyor.
Koç Topluluğu’nda dijital dönüşümü 4 başlıkta topladık; müşteri deneyimi konusu ise en başta yer alıyor. Dijital dönüşüm için 24 şirketimizde yaptığımız çalışmalar sonucunda farklılığımızı ortaya koymak için en büyük iyileştirme fırsatının bu alanda olduğunu gözlemledik.
Tedarik zinciri, üretim, tüm süreçlerde verimlilik ve çalışanların etkin bir şekilde dönüşüme katılması da başlıklarımız arasında yer alıyor. Yazılımdan donanıma, verinin analitik olarak yorumlanmasından çalışanlarımızın sürece dahil edilmesine kadar tüm alanlarda dijital dönüşüm çalışmaları, Koç Topluluğu genelinde sistematik olarak devam ettiriliyor" dedi.
“DÖNÜŞÜMÜN HEDEFİ MÜŞTERİLERE HIZLI CEVAP VEREBİLMEK”
Arçelik'in satış, dağıtım, servis alanlarında dijital dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü, ilk etapta televizyonların dijital dönüşümü için merkez kurulduğunu belirten Arçelik Üretim Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik, cihazların birbiri ile haberleşmeleri için kendi protokollerini hazırladıklarını söyledi.
2020 yılında gündeme gelecek nesnelerin interneti konusunda Arçelik'in bugünden çalışmalarını sürdürdüğünü, satış, servis, pazarlama, tedarik zinciri projeleri üzerinde çalışıldığını kaydeden Esenlik, "Endüstri 4.0 için etkin bir süreç yönetimi sergiliyoruz. Temel hedefimiz, operasyonel verimliliği optimize etmek ve müşteri isterlerine hızlı cevap verebilmek.
Arçelik olarak sistemlerin geliştirilmesi, verilerin doğru toplanması üzerine dünyanın alanında lider 5 şirketi ile çalışıyoruz. Sağlıklı verilerin toplanması için satış, pazarlama, tasarım, fabrika, tasarım birimleri ile projemiz devam ediyor.
Ürünlerimizin birbirine benzememesi, otomasyonda yüksek bir seviye iş çıkarmamızı önlediği için yeni teknolojiler geliştirmeye başladık. Türkiye ve diğer ülkelerdeki operasyonlarda ortak yazılım ve donanım kullanılması için çalışmalar yürütürken, iki büyük atölyeyi devreye aldık.
Atölye 4.0, Arçelik teknolojilerinin içselleştirilmesi için çalışmalar yürütüyor ve sanal ortamda otomasyon çalışmaları geliştiriyor. İkincisi ise garaj çalışmaları. Garajda ileri teknolojiler, data ve analitik program çalışmaları yürütülüyor” dedi.
“DÖNÜŞÜME TÜM BİRİMLER DAHİL EDİLMELİ”
Ford Otosan CDO'su (Chief Digital Officer) Hayriye Karadeniz ise son yıllarda Endüstri 4.0, dijital dönüşüm ve fazlaca teknoloji konuşulduğunu; bu nedenle kavramların biraz karıştığını belirtti.
Ford Otosan vizyonunun sanayideki dönüşümü de göz önünde bulundurarak değiştirildiğini söyleyen Karadeniz; “Müşteri, çalışan ve iş ortakları tercihinde en değerli şirket olmak için yeni bir vizyonla yola çıktık. Her şeyi yeniden gözden geçirdik. Kendimize 5 yıllık bir harita çıkardık.
Globalde toplam ciroları ile 100 yıllık şirketlerin önüne geçen yeni şirketlerle karşılaştığımız bu dönemde planlar bugünden uzun vadeli, her adımda tekrar gözden geçirilecek şekilde hazırlanmalı. Bu süreçte de teknolojinin kesinlikle bir araç olduğu göz ardı edilmemeli. Dijital dönüşüm bir orkestra şefi edasıyla ele alınmalı.
Ford Otosan’da dijital dönüşümü her birimde başlattık. Herkes birbirinden öğrenmeli, ortak akılda hareket edilmeli, sahiplenmeli. Çalışmalarımız arasında fabrikamızda IOT platformu kurmaya çalışıyoruz. İlk kez bu kadar veri üretecek platform bizde toplanıyor.
Üretimin gereksinimlerini gözeterek, hat durmadan BT süreçlerini akıllıca entegre ediyoruz. Verilerin güvenli bir şekilde korunması, tüm birimlerin birbiri ile konuşması, toplanan verilerin doğru okunarak en iyi kararların verilmesi için uzun soluklu bir çalışma içerisindeyiz" açıklamasını yaptı.
“TRENİ KAÇIRMADIK, HIZLI HAREKET ETMEMİZ GEREKİYOR”
Son yıllarda gündeme gelen Endüstri 4.0’ın yeni gibi algılansa da hayatımızda programlanabilir kontrol cihazları döneminden bu yana bir yolculuk olduğunu belirten McKinsey&Company Ortağı Mehmet Başer; “Bu dönüşüm geçen yıl başlayıp, önümüzdeki yıl bitebilecek bir konu değil.
Endüstri 4.0, ‘Yaptığımız işleri dijital teknolojileri daha iyi kullanarak yapabiliyor muyuz?’ sorusuna oluşturulan yanıtların bir bütünü. Üretim ile ilgili olan bölümü Endüstri 4.0 olarak nitelendirdik.
Ama bu kendini yenileyen ve değişen bir süreç. Türkiye bu anlamda geride kalmış değil. Bugün, ülkemizde bu konuya ilgi duyan, yatırım yapmak isteyen sermayedarlar var. Aslında iyi bir zamanlama. Çünkü konusu geçen teknolojilerin yatırım maliyeti ucuzladı. Bundan 10 yıl önce bu alana yatırım yapmak çok daha zordu.
Avantajları çok iyi kullanılabilir” dedi. Konuşmasında Endüstri 4.0 konusunda en hızlı ilerleme kaydeden ülkenin Çin olduğunu belirten Başer, “Çin bu konuda en hızlı ilerleyen, fayda sağlayan ve uygulamalar açısından çok önde olan bir ülke. Japonya ise soru işaretlerinin en fazla olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
ABD ve Almanya'da önemli çalışmalar var. Bu noktada avantajlı konuma geçebilmemiz, teknoloji ihracatı yapabilmemiz için ileri teknolojiyi kullanmamız gerekiyor. Hızlı hareket edersek, Endüstri 4.0, Türkiye'ye farklı açılardan rekabet avantajı sağlayacak” açıklamasını yaptı.
“DÖNÜŞÜM ÇALIŞANLARDA YENİ YETENEKLERİ AÇIĞA ÇIKARACAK”
Panelde dönüşüm ve gelişen teknoloji ile birlikte endüstrinin hedefinde verimlilik ve esneklik olduğunu belirten KUKA Ülke Müdürü Kağan Abidin, "KUKA, otomotiv sektöründe robot denince akla gelen ilk şirket.
Bugün otomotiv üreticileri esnek üretim hatlarla çalışmalarını yürütüyor. Burada ağırlıklı olarak bizim çözümlerimiz kullanılıyor. KUKA olarak biz endüstrinin beklentileri doğrultusunda ürün geliştirirken, bir taraftan da kendi dönüşümümüzü yürüttük.
Çünkü müşterilerimiz bizden öngörülebilir bir robot yatırımı istiyor. Robotların en kısa zamanda hatta girip, üretim süreçlerinin aksamamasını istiyor. Bildiğiniz üzere robotlar 20 yıldır endüstride öngörülebilir, kolay bir üretim hattı yarattı.
KUKA olarak değişen beklentileri karşılamak için yürüttüğümüz çalışmalarda Endüstri 4.0'ı dört aşamaya böldük. Çünkü farklı bir üretim teknolojisi geliştirmezseniz, bugün burada konuştuklarımız ve endüstrinin beklentileri tamamen hayal olur.
Bu yüzden çalışmaları hız, derinlik, esneklik ve veri başlıklarında yürütüyoruz" dedi. Abidin, son yıllarda Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm çalışmalarıyla üretimde çalışanların yerini robotların alacağı görüşlerine de açıklık getirdi.
Kağan Abidin, öbeksel üretim kavramı ile doğru kolobrasyonun çok önemli olduğunu, devam edecek dönüşümle birlikte iş dünyasına kazandırılacak yeniliklerin ve robotların çalışanların yerini almayacağını söyledi. Abidin, makine, robot, çalışan etkileşimin çalışanlarda yeni yetenekleri açığa çıkaracağını kaydetti.
“PROTOKOLLER AYNI DİLİ KONUŞMALI”
Toplantıda bugünkü dönüşümün 80'lerde gündeme gelen "Otomasyon gerekli mi?" dönemini hatırlattığını belirten Rockwell Automation Ülke Direktörü Cenk Ceylan ise şöyle konuştu; "O yıllarda dünyadaki gelişmeler ışığında batının gerisinde kalmak istemeyen şirketler panikle her yeri otomotize etmeye çalıştı.
Her fabrikada insansız çalışma ortamı hayal edildi. Bugün ise Endüstri 4.0 konuşuluyor. Bu kavram tüm şirket süreçlerinin bir araya getirilmesini ve üretimin bir parçası olarak görülmesini gerektiriyor.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, alt yapılarda haberleşme sıkıntısı. Bugünden bu protokollerin standardizasyonunun yapılması gerekiyor. Bundan 20 yıl önce kullandığımız terimler, o yıllarda sanayi ve üretim için yabancı olsa da artık aynı dili konuşuyoruz.
İhtiyaçlar, beklentiler ortak bir noktada buluşuyor. Göz önünde bulundurulması gereken önemli nokta network bütünlüğü ve güvenliği. Bunun için de platformların aynı dili konuşması gerekiyor.
Endüstri 4.0 ile birlikte şirketlerde birikecek verinin nasıl işleneceği önemli. Bu süreçte herkesin ihtiyacı olan yatırımı yapması gerektiğini düşünüyoruz. Rockwell Automation olarak 28'in üzerinde üretim, verimlilik, iş evrelerini görebiliyoruz.
Amacımız, iş ortaklarımıza mümkün olduğu kadar doğru projeleri hayata geçirmek."
Etkinlikte ayrıca Rockwell ve Kuka şirketleri, Endüstri 4.0 çözümleri ile ilgili teknolojinin geldiği noktayı temsil eden ürün ve çözümlerini de sergi alanında katılımcıların incelemesine sundu.