KARAYOLU TİCARETİ COMVEX İSTANBUL FUARI’NDA BULUŞUYOR
İnsan ve yük taşımacılığında ekonomiye büyük katkılar sağlayan ticari araç segmentinin en büyük buluşması COMVEX İstanbul Ticari Araçlar, Otobüs ve Tedarik Sanayi Fuarı’nın 5.’si, OSD (Otomotiv Sanayii Derneği), TAİD (Ağır Ticari Araçlar Derneği) ve TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) iş birliği ile 21-24 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Bugüne kadar 100 bin ziyaretçi ve 800 katılımcıya hizmet veren COMVEX İstanbul Fuarı, ticari araçlar sektöründeki yeni ürün ve teknolojilerin sunulacağı en önemli platform haline geldi.
Sanayinin uluslararası ticaretteki konumunu daha etkin kullanmasına ve bölgedeki ticaretten daha fazla pay almasına katkı sağlayacak olan fuar, OICA (The International Organization of Motor Vehicle Manufactureres) Uluslararası Fuarlar Listesi’nde yer alıyor.
Ayrıca Türkiye’de kurulmuş ilk uluslararası nitelikli mesleki sivil toplum örgütü olan IPRU (Uluslararası Karayolu Yolcu Taşımacılığı Birliği) tarafından da desteklenirken bu yıl TOFED desteğini de alarak şehiriçi yolcu taşımacılığı ve turizm taşımacılığının yanı sıra şehirlerarası yolcu taşımacılığını da tek çatı altında topladı. Bu vesileyle otobüs endüstrisine hizmet ve ürün sağlayan tüm kuruluşlar COMVEX İstanbul’da bir araya gelecek.
Fuarcılıkta 37 yıllık tecrübe
37 yıllık tecrübesi ile otomotiv sektörüne hizmet veren Tüyap, otomotivin en önemli unsurlarından olan ticari araç segmentinde ülkemizin üretim imkanları da göz önüne alındığında COMVEX İstanbul Fuarı ile sektöre önemli bir hizmet sunuyor.
İnsan ve yük taşımacılığında ekonomiye büyük katkılar sağlayan ticari araç segmentinin en büyük buluşması COMVEX Ticari Araç, Otobüs ve Tedarik Sanayi Fuarı bu yıl 5. kez gerçekleştirilecek ve 50’yi aşkın ülkeden 30 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak. Katılımcı ve ziyaretçilere 90 bin metrekare fuar alanında hizmet verecek olan fuara özel aracıyla gelmek isteyen ziyaretçi ve katılımcılara bin 600’ü kapalı olmak üzere 4 bin 500 araçlık otopark alanı sağlanıyor.
“Sektörün Kalbi Hayat Veriyor” kampanyası
COMVEX İstanbul ile Kızılay’ın ortaklaşa yürüttükleri sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Sektörün Kalbi Hayat Veriyor” projesiyle fuarda kan bağışı toplanacak. COMVEX İstanbul Fuarı’nda Kızılay Tırı, fuar boyunca kan bağışında bulunmak isteyen fuar katılımcı ve ziyaretçilerinin kan bağışlarını toplayacak. Kızılay verilerine göre Türkiye’de her 4 saniyede 1 ünite kana ihtiyaç var ve her bir kan bağışı 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Fuar katılımcıları, ziyaretçileri ve Tüyap personeli proje kapsamında kan bağışında bulunarak ihtiyaç sahiplerine hayat verecek.
Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal:
“Fuarcılıkta çağın gerektirdiklerini hızla yerine getiriyoruz” COMVEX İstanbul Fuarı tanıtım toplantısında açılış konuşması yapan Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, “Dijital dünyanın fuar sektörünün gelişimi için önemli bir unsur olduğunun farkındayız ve değişen teknoloji şartlarının yanı sıra müşteri beklentileri gereği fuar alanımızda devamlı olarak yeni yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda en başta fiber alt yapı üzerine kurulmuş çok güçlü bir iletişim donanımı yatırımı yaparak ‘Tuyap WiFi’ kablosuz internet hizmeti sunmaya başladık.
Bir diğer yenilik haberimiz de fuar ziyaretçi ve katılımcıları açısından son derece olumlu etki sağlayacağını düşündüğümüz ve fuarcılık uygulamalarına yeni bir yön vereceğine inandığımız ‘İç Alan Navigasyon’ uygulaması için yapmış olduğumuz çalışmalarımız.
Bu çalışmalarımızın son adımına gelmiş olduğumuzu ve kısa süre içerisinde hizmete sunacağımızı gururla söyleyebilirim” dedi. “Yurt dışında ve yurt içinde, İstanbul ve Anadolu fuar merkezlerimizde hazırladığımız yerel, bölgesel ve uluslararası fuarlar ile Türkiye’nin ihracatına ve ekonomik gelişimine büyük katkı sağlıyoruz.
37 yıllık hizmet hayatımız süresince bugüne kadar 46 milyon ziyaretçi, 300 bine yakın katılımcıya hizmet verdik ve ilk günkü isteğimiz ile harmanladığımız tecrübemiz ile değerli katılımcı ve ziyaretçilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen:
“Türkiye ticari araç üretiminde küresel bir oyuncu” COMVEX İstanbul Fuarı basın toplantısında görüşlerini paylaşan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, Türk Ticari Araç Üretim Sanayii’nin küresel arenadaki konumunu güçlendirdiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni projelerin hayata geçmesi ve yapılan kapasite yatırımları ile son 5 yılda üretim kapasitesi 1,7 milyon adet seviyesine ulaşan sanayimizin toplam üretimi 2015 senesinde yüzde 16 oranında artış göstererek 1 milyon 359 bin adet seviyesine ulaştı. İhracatımız da adet bazında yüzde 12 oranında artış göstererek 992 bin adet seviyesine ulaştı. Otomotiv Sanayimiz, 10 yıl üst üste ülkemizin toplam ihracatında sektör sıralamasında ilk sıradaki yerini koruma başarısını göstererek toplam ülke ihracatımızın yüzde 15’ini oluşturdu.
Otomotiv Sanayimizde katma değeri daha yüksek olan ticari araç grubunda 2015, çok daha büyük başarılar gösterilen bir yıl oldu. Üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 30’luk artış göstererek 568 bin adede ulaştı. Toplam üretimimizin yüzde 42’sini oluşturan ticari araçlarda tarihi rekor seviyesine ulaşıldı.
İhracatımız yüzde 28 artarak 388 bin adede ulaştı. Diğer bir deyişle, ürettiğimiz her 100 ticari aracın 68’ini ihraç ettik. Bu sonuçlar sayesinde küresel arenadaki konumumuzda da önemli gelişmelere şahit olduk ve AB ülkeleri arasında üretim sıralamasında otobüste birinciliğimizi, kamyonda ikinciliğimizi korurken, hafif ticari araç ve toplam ticari araçlarda ilk sıraya yükseldik.
Dünya geneli ticari araç üretiminde ise iki basamak birden yükselerek 8. sırada yer aldık” dedi. “2016 ilk çeyrek sonuçlarına göre ticari araç ihracatımız yüzde 17 artarken, iç pazarda yüzde 21 daralma oldu.
Böylelikle üretimimizde yüzde 1’lik artış yaşandı. Sanayimizin mevcut konumunu koruması için iç pazardaki istikrarlı büyümenin devamlılığının sağlanması büyük önem taşıyor. Kuvvetli bir iç pazar ile desteklenmeyen sanayinin rekabetçiliğini sürdürebilmesi haliyle mümkün değil.
Otomotiv sanayiinde yerli katkısı daha yüksek olan ticari araçlarda pazar büyüklüğünün istikrarı için hükümetimize önerilerimizi sunmakta ve yakın temas içinde çalışmaktayız. Diğer taraftan sanayimizin ihracatta ulaştığı başarılı noktada hükümetimizin uygulamakta olduğu politikaların etkisi tartışmasız çok büyük oldu.
Hükümetimizin destekleri sayesinde otomotiv sanayinde 71 adede ulaşan Ar-Ge merkezinin 10’u OSD üyelerine ait ve bu merkezlerde 10 binden fazla mühendis istihdam edilmekte. Küresel bazda toplam Ar-Ge harcamaları içinde Almanya ve Japonya’dan sonra otomotive en çok pay ayıran 3. ülke olduk. Ar-Ge teşviklerinin büyük katkısı ile ticari araçların her alanında, küresel ürün geliştirme ( mühendislik / tasarım / ürün yönetimi ) merkezi haline geldik.
Bu başarı küresel üretim merkezi ve küresel ihracat merkezi olmamızla da desteklendi. Global otomotiv markaları için üretim ve teknoloji geliştirme üssü konumuna gelen ülkemiz için rekabetçiliğimizin sürdürülebilirliğinin sağlanması en önemli hedefimiz haline geldi” diyen Önen, son olarak şunları söyledi: “Bu konuda önemli adımlar atmayı sürdürüyoruz.
Özellikle ticari araçlar sektöründe artık sadece ürettiğini değil, üretilecek ürünün fikri mülkiyet hakkı ve Ar-Ge know-how’unu ihraç eder hale geldik. Başka hiçbir ülkede bulunmayan yetkinlik ve potansiyelimizle yurtdışında üretilecek araçların tasarlanıp üretilmesini sağlamakla kalmayıp, bu araçlar sayesinde yerli yan sanayimize de yeni ihracat pazarları sağlıyoruz.”
TAİD Başkanı Hasan Bahadır Özbayır:
“Ağır ticari araçlar sektörü ülke ekonomisinin aynasıdır” COMVEX İstanbul Fuarı basın toplantısında açıklamalarda bulunan TAİD Başkanı Hasan Bahadır Özbayır, ağır ticari araçların yatırım malı olmaları nedeniyle bir ülkenin gelişme trendi ile ilgili önemli ipuçları verdiğini ifade etti.
Kamyon ve otobüs pazarının ekonomideki iniş ve çıkışların habercisi olduğuna değinen Özbayır, “Türkiye’de geçen yıl 6 ton ve üzeri sınıfta 40 bin 500 kamyon, 12 metre ve üzerinde bin 341 adet şehirlerarası otobüs ve bin 339 adet belediye otobüsü pazarı oluştu. Bu pazar toplam 968 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç pazarı yanında nispeten küçük görünebilir. Ancak parasal değer itibariyle ortalamada bir otobüsün 15 ve bir kamyonun da 4 adet otomobile tekabül ettiğini hatırlatmakta fayda var.
Malların ve insanların bir yerden bir yere hareketi, ekonomik hareketliliğin göstergesidir. Bu çerçevede otobüs pazarına baktığımızda, turizm segmentinde çok ciddi bir daralma olduğunu görüyoruz. Ülkede yaşanan terör olayları ve Rusya krizinin etkisiyle 12 metre ve üzeri şehirlerarası otobüs pazarında da yüzde 35 mertebesinde bir düşüş var.
Yine de yılın geri kalan bölümünde nispi bir toparlanma beklenebilir. Şehiriçi belediye otobüs pazarı ise kamu ihaleleri ağırlıklı olarak gelişiyor ve 2016 yılının ilk 3 ayında yaklaşık 600 adetlik ihale yapıldığını söyleyebiliriz” dedi. “6 ton ve üzeri kamyon pazarında 2016 yılının ilk çeyreğini bir önceki yılın ilk çeyreği ile karşılaştırdığımızda yüzde 62 oranında bir daralma görülüyor.
Pazarın takriben yarısını oluşturan çekici segmentinde ise bu gerileme yüzde 68’e ulaşıyor” diyen Özbayır, “Lokomotif segmentlerin başında gelen ağır inşaat kamyonları pazarında da yüzde 52’lik bir daralma söz konusu. Bunu bir yandan Euro6 geçişi nedeniyle 2015 yılı sonlarında 2016 yılından öne çekilmiş olan Euro5 kamyon talebi, diğer taraftan yurt içi ve yurt dışında bir süredir devam etmekte olan çatışma ve gerginlik ortamının beraberinde getirdiği risk ortamına bağlamak mümkün.
Haritada Mersin’den Ardahan’a sanal bir çizgi çekildiğinde, çizginin altında kalan bölge TÜİK verilerine normal bir yılda Türkiye çekici pazarının yüzde 30’unu oluştururken artık bu bölgede satışlar neredeyse durma noktasına geldi.
Özetle 6 ton ve üzeri kamyon pazarının, geçen yılın rakamları olan 40 bin adet üzeri performansı yakalaması mümkün görünmüyor. Aynı durum treyler ve üst yapı pazarı için de geçerli” görüşlerini paylaştı.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca:
“Topyekûn Ar-Ge seferberliği ile başarıları ihraç etmek istiyoruz” 1978 yılında kurulan ve bugün 345 üyeye sahip olan TAYSAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, üyelerinin bir aracı yüzde 80-85 oranında yerli üretebilecek kapasitede olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Üyelerimiz üretimlerinin yaklaşık yüzde 70’ini ihraç etmektedir. Sektörümüzdeki toplam ihracatın yaklaşık yine yüzde 70’i AB ülkelerine yapılıyor. Kalitesini uluslararası arenada tescil ettiren üyelerimiz, dışa açılım ve küreselleşme yönünde olumlu adımlarla ilerliyor. Bugün itibariyle 22 üyemizin 24 ülkede, 59 adet tesis yatırımı bulunuyor.
Özellikle son yıllarda yapılan düzenlemeler sayesinde ülkemizde Ar-Ge çalışmalarında önemli gelişmeler kaydedildi. Türkiye genelindeki 248’i aşkın Ar-Ge Merkezi’nin 59’u TAYSAD üyesi. Yani Ar-Ge Merkezleri’nin dörtte birini TAYSAD’ın oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Amacımız, üniversite sanayi işbirliğiyle topyekûn Ar-Ge seferberliği başlatmak ve yapılan başarılı çalışmaları ihraç etmek. Bu alanda somut projelerin üretilmesine katkı vermek amacıyla TAYSAD olarak biz de yurtiçi ve yurtdışındaki enstitüler ile ortak çalışmalar yapıyor, Teknoloji Günleri düzenliyor ve Ana Sanayi-TAYSAD işbirliğiyle Ar-Ge Buluşmaları başlıklı özel etkinlikler organize ediyoruz.”
Otomotiv sanayinin global rekabetin gereği olarak kısa sürelerde yenilikçi, teknolojik, çevre uyumuna destek veren, enerji tasarrufu sağlayan, yüksek konfora sahip araç ve bu araçlar için gerekli parçaları üretmek zorunda olduğunu hatırlatan Kanca, “Bu parçaların üretilebilmesi, tedarik sanayimizde yatırım ve teknolojik gereksinimlerin sürekli olmasını zorunlu kılıyor.
Bu yatırımların bu denli yüksek rekabet ortamında karşılanabilmesi, firmaların sadece kendi politika ve imkanlarıyla mümkün olamadığından, hükümetimizin bu konulardaki yatırımların artması için yaptığı düzenlemeler, bizlere önemli faydalar sağlıyor” dedi.
Sanayinin uluslararası ticaretteki konumunu daha etkin kullanmasına ve bölgedeki ticaretten daha fazla pay almasına katkı sağlayacak olan fuar, OICA (The International Organization of Motor Vehicle Manufactureres) Uluslararası Fuarlar Listesi’nde yer alıyor.
Ayrıca Türkiye’de kurulmuş ilk uluslararası nitelikli mesleki sivil toplum örgütü olan IPRU (Uluslararası Karayolu Yolcu Taşımacılığı Birliği) tarafından da desteklenirken bu yıl TOFED desteğini de alarak şehiriçi yolcu taşımacılığı ve turizm taşımacılığının yanı sıra şehirlerarası yolcu taşımacılığını da tek çatı altında topladı. Bu vesileyle otobüs endüstrisine hizmet ve ürün sağlayan tüm kuruluşlar COMVEX İstanbul’da bir araya gelecek.
Fuarcılıkta 37 yıllık tecrübe
37 yıllık tecrübesi ile otomotiv sektörüne hizmet veren Tüyap, otomotivin en önemli unsurlarından olan ticari araç segmentinde ülkemizin üretim imkanları da göz önüne alındığında COMVEX İstanbul Fuarı ile sektöre önemli bir hizmet sunuyor.
İnsan ve yük taşımacılığında ekonomiye büyük katkılar sağlayan ticari araç segmentinin en büyük buluşması COMVEX Ticari Araç, Otobüs ve Tedarik Sanayi Fuarı bu yıl 5. kez gerçekleştirilecek ve 50’yi aşkın ülkeden 30 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak. Katılımcı ve ziyaretçilere 90 bin metrekare fuar alanında hizmet verecek olan fuara özel aracıyla gelmek isteyen ziyaretçi ve katılımcılara bin 600’ü kapalı olmak üzere 4 bin 500 araçlık otopark alanı sağlanıyor.
“Sektörün Kalbi Hayat Veriyor” kampanyası
COMVEX İstanbul ile Kızılay’ın ortaklaşa yürüttükleri sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Sektörün Kalbi Hayat Veriyor” projesiyle fuarda kan bağışı toplanacak. COMVEX İstanbul Fuarı’nda Kızılay Tırı, fuar boyunca kan bağışında bulunmak isteyen fuar katılımcı ve ziyaretçilerinin kan bağışlarını toplayacak. Kızılay verilerine göre Türkiye’de her 4 saniyede 1 ünite kana ihtiyaç var ve her bir kan bağışı 3 kişinin hayatını kurtarıyor. Fuar katılımcıları, ziyaretçileri ve Tüyap personeli proje kapsamında kan bağışında bulunarak ihtiyaç sahiplerine hayat verecek.
Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal:
“Fuarcılıkta çağın gerektirdiklerini hızla yerine getiriyoruz” COMVEX İstanbul Fuarı tanıtım toplantısında açılış konuşması yapan Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, “Dijital dünyanın fuar sektörünün gelişimi için önemli bir unsur olduğunun farkındayız ve değişen teknoloji şartlarının yanı sıra müşteri beklentileri gereği fuar alanımızda devamlı olarak yeni yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda en başta fiber alt yapı üzerine kurulmuş çok güçlü bir iletişim donanımı yatırımı yaparak ‘Tuyap WiFi’ kablosuz internet hizmeti sunmaya başladık.
Bir diğer yenilik haberimiz de fuar ziyaretçi ve katılımcıları açısından son derece olumlu etki sağlayacağını düşündüğümüz ve fuarcılık uygulamalarına yeni bir yön vereceğine inandığımız ‘İç Alan Navigasyon’ uygulaması için yapmış olduğumuz çalışmalarımız.
Bu çalışmalarımızın son adımına gelmiş olduğumuzu ve kısa süre içerisinde hizmete sunacağımızı gururla söyleyebilirim” dedi. “Yurt dışında ve yurt içinde, İstanbul ve Anadolu fuar merkezlerimizde hazırladığımız yerel, bölgesel ve uluslararası fuarlar ile Türkiye’nin ihracatına ve ekonomik gelişimine büyük katkı sağlıyoruz.
37 yıllık hizmet hayatımız süresince bugüne kadar 46 milyon ziyaretçi, 300 bine yakın katılımcıya hizmet verdik ve ilk günkü isteğimiz ile harmanladığımız tecrübemiz ile değerli katılımcı ve ziyaretçilerimize hizmet vermeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen:
“Türkiye ticari araç üretiminde küresel bir oyuncu” COMVEX İstanbul Fuarı basın toplantısında görüşlerini paylaşan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, Türk Ticari Araç Üretim Sanayii’nin küresel arenadaki konumunu güçlendirdiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yeni projelerin hayata geçmesi ve yapılan kapasite yatırımları ile son 5 yılda üretim kapasitesi 1,7 milyon adet seviyesine ulaşan sanayimizin toplam üretimi 2015 senesinde yüzde 16 oranında artış göstererek 1 milyon 359 bin adet seviyesine ulaştı. İhracatımız da adet bazında yüzde 12 oranında artış göstererek 992 bin adet seviyesine ulaştı. Otomotiv Sanayimiz, 10 yıl üst üste ülkemizin toplam ihracatında sektör sıralamasında ilk sıradaki yerini koruma başarısını göstererek toplam ülke ihracatımızın yüzde 15’ini oluşturdu.
Otomotiv Sanayimizde katma değeri daha yüksek olan ticari araç grubunda 2015, çok daha büyük başarılar gösterilen bir yıl oldu. Üretimimiz bir önceki yıla göre yüzde 30’luk artış göstererek 568 bin adede ulaştı. Toplam üretimimizin yüzde 42’sini oluşturan ticari araçlarda tarihi rekor seviyesine ulaşıldı.
İhracatımız yüzde 28 artarak 388 bin adede ulaştı. Diğer bir deyişle, ürettiğimiz her 100 ticari aracın 68’ini ihraç ettik. Bu sonuçlar sayesinde küresel arenadaki konumumuzda da önemli gelişmelere şahit olduk ve AB ülkeleri arasında üretim sıralamasında otobüste birinciliğimizi, kamyonda ikinciliğimizi korurken, hafif ticari araç ve toplam ticari araçlarda ilk sıraya yükseldik.
Dünya geneli ticari araç üretiminde ise iki basamak birden yükselerek 8. sırada yer aldık” dedi. “2016 ilk çeyrek sonuçlarına göre ticari araç ihracatımız yüzde 17 artarken, iç pazarda yüzde 21 daralma oldu.
Böylelikle üretimimizde yüzde 1’lik artış yaşandı. Sanayimizin mevcut konumunu koruması için iç pazardaki istikrarlı büyümenin devamlılığının sağlanması büyük önem taşıyor. Kuvvetli bir iç pazar ile desteklenmeyen sanayinin rekabetçiliğini sürdürebilmesi haliyle mümkün değil.
Otomotiv sanayiinde yerli katkısı daha yüksek olan ticari araçlarda pazar büyüklüğünün istikrarı için hükümetimize önerilerimizi sunmakta ve yakın temas içinde çalışmaktayız. Diğer taraftan sanayimizin ihracatta ulaştığı başarılı noktada hükümetimizin uygulamakta olduğu politikaların etkisi tartışmasız çok büyük oldu.
Hükümetimizin destekleri sayesinde otomotiv sanayinde 71 adede ulaşan Ar-Ge merkezinin 10’u OSD üyelerine ait ve bu merkezlerde 10 binden fazla mühendis istihdam edilmekte. Küresel bazda toplam Ar-Ge harcamaları içinde Almanya ve Japonya’dan sonra otomotive en çok pay ayıran 3. ülke olduk. Ar-Ge teşviklerinin büyük katkısı ile ticari araçların her alanında, küresel ürün geliştirme ( mühendislik / tasarım / ürün yönetimi ) merkezi haline geldik.
Bu başarı küresel üretim merkezi ve küresel ihracat merkezi olmamızla da desteklendi. Global otomotiv markaları için üretim ve teknoloji geliştirme üssü konumuna gelen ülkemiz için rekabetçiliğimizin sürdürülebilirliğinin sağlanması en önemli hedefimiz haline geldi” diyen Önen, son olarak şunları söyledi: “Bu konuda önemli adımlar atmayı sürdürüyoruz.
Özellikle ticari araçlar sektöründe artık sadece ürettiğini değil, üretilecek ürünün fikri mülkiyet hakkı ve Ar-Ge know-how’unu ihraç eder hale geldik. Başka hiçbir ülkede bulunmayan yetkinlik ve potansiyelimizle yurtdışında üretilecek araçların tasarlanıp üretilmesini sağlamakla kalmayıp, bu araçlar sayesinde yerli yan sanayimize de yeni ihracat pazarları sağlıyoruz.”
TAİD Başkanı Hasan Bahadır Özbayır:
“Ağır ticari araçlar sektörü ülke ekonomisinin aynasıdır” COMVEX İstanbul Fuarı basın toplantısında açıklamalarda bulunan TAİD Başkanı Hasan Bahadır Özbayır, ağır ticari araçların yatırım malı olmaları nedeniyle bir ülkenin gelişme trendi ile ilgili önemli ipuçları verdiğini ifade etti.
Kamyon ve otobüs pazarının ekonomideki iniş ve çıkışların habercisi olduğuna değinen Özbayır, “Türkiye’de geçen yıl 6 ton ve üzeri sınıfta 40 bin 500 kamyon, 12 metre ve üzerinde bin 341 adet şehirlerarası otobüs ve bin 339 adet belediye otobüsü pazarı oluştu. Bu pazar toplam 968 bin adetlik otomobil ve hafif ticari araç pazarı yanında nispeten küçük görünebilir. Ancak parasal değer itibariyle ortalamada bir otobüsün 15 ve bir kamyonun da 4 adet otomobile tekabül ettiğini hatırlatmakta fayda var.
Malların ve insanların bir yerden bir yere hareketi, ekonomik hareketliliğin göstergesidir. Bu çerçevede otobüs pazarına baktığımızda, turizm segmentinde çok ciddi bir daralma olduğunu görüyoruz. Ülkede yaşanan terör olayları ve Rusya krizinin etkisiyle 12 metre ve üzeri şehirlerarası otobüs pazarında da yüzde 35 mertebesinde bir düşüş var.
Yine de yılın geri kalan bölümünde nispi bir toparlanma beklenebilir. Şehiriçi belediye otobüs pazarı ise kamu ihaleleri ağırlıklı olarak gelişiyor ve 2016 yılının ilk 3 ayında yaklaşık 600 adetlik ihale yapıldığını söyleyebiliriz” dedi. “6 ton ve üzeri kamyon pazarında 2016 yılının ilk çeyreğini bir önceki yılın ilk çeyreği ile karşılaştırdığımızda yüzde 62 oranında bir daralma görülüyor.
Pazarın takriben yarısını oluşturan çekici segmentinde ise bu gerileme yüzde 68’e ulaşıyor” diyen Özbayır, “Lokomotif segmentlerin başında gelen ağır inşaat kamyonları pazarında da yüzde 52’lik bir daralma söz konusu. Bunu bir yandan Euro6 geçişi nedeniyle 2015 yılı sonlarında 2016 yılından öne çekilmiş olan Euro5 kamyon talebi, diğer taraftan yurt içi ve yurt dışında bir süredir devam etmekte olan çatışma ve gerginlik ortamının beraberinde getirdiği risk ortamına bağlamak mümkün.
Haritada Mersin’den Ardahan’a sanal bir çizgi çekildiğinde, çizginin altında kalan bölge TÜİK verilerine normal bir yılda Türkiye çekici pazarının yüzde 30’unu oluştururken artık bu bölgede satışlar neredeyse durma noktasına geldi.
Özetle 6 ton ve üzeri kamyon pazarının, geçen yılın rakamları olan 40 bin adet üzeri performansı yakalaması mümkün görünmüyor. Aynı durum treyler ve üst yapı pazarı için de geçerli” görüşlerini paylaştı.
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca:
“Topyekûn Ar-Ge seferberliği ile başarıları ihraç etmek istiyoruz” 1978 yılında kurulan ve bugün 345 üyeye sahip olan TAYSAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, üyelerinin bir aracı yüzde 80-85 oranında yerli üretebilecek kapasitede olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Üyelerimiz üretimlerinin yaklaşık yüzde 70’ini ihraç etmektedir. Sektörümüzdeki toplam ihracatın yaklaşık yine yüzde 70’i AB ülkelerine yapılıyor. Kalitesini uluslararası arenada tescil ettiren üyelerimiz, dışa açılım ve küreselleşme yönünde olumlu adımlarla ilerliyor. Bugün itibariyle 22 üyemizin 24 ülkede, 59 adet tesis yatırımı bulunuyor.
Özellikle son yıllarda yapılan düzenlemeler sayesinde ülkemizde Ar-Ge çalışmalarında önemli gelişmeler kaydedildi. Türkiye genelindeki 248’i aşkın Ar-Ge Merkezi’nin 59’u TAYSAD üyesi. Yani Ar-Ge Merkezleri’nin dörtte birini TAYSAD’ın oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Amacımız, üniversite sanayi işbirliğiyle topyekûn Ar-Ge seferberliği başlatmak ve yapılan başarılı çalışmaları ihraç etmek. Bu alanda somut projelerin üretilmesine katkı vermek amacıyla TAYSAD olarak biz de yurtiçi ve yurtdışındaki enstitüler ile ortak çalışmalar yapıyor, Teknoloji Günleri düzenliyor ve Ana Sanayi-TAYSAD işbirliğiyle Ar-Ge Buluşmaları başlıklı özel etkinlikler organize ediyoruz.”
Otomotiv sanayinin global rekabetin gereği olarak kısa sürelerde yenilikçi, teknolojik, çevre uyumuna destek veren, enerji tasarrufu sağlayan, yüksek konfora sahip araç ve bu araçlar için gerekli parçaları üretmek zorunda olduğunu hatırlatan Kanca, “Bu parçaların üretilebilmesi, tedarik sanayimizde yatırım ve teknolojik gereksinimlerin sürekli olmasını zorunlu kılıyor.
Bu yatırımların bu denli yüksek rekabet ortamında karşılanabilmesi, firmaların sadece kendi politika ve imkanlarıyla mümkün olamadığından, hükümetimizin bu konulardaki yatırımların artması için yaptığı düzenlemeler, bizlere önemli faydalar sağlıyor” dedi.